1 Kasım 2011 Salı

Küçük Çocuk

Bir psikolog , yaşam koçu!!!
Arkadan kısık seste gelen bir müzik ve onun sesiyle verilen direktifler…
Hadi dedim yapıyorum bunu:) oysa sadece gülüyordum gözlerimi kaparken.

Hatırlayabileceğiz en küçük yasınızı hatırlayın

Bir çok insanın bir an da aklına gelebileceği bir şeyken uzunca düşündüm.En küçük yaşım 5 ti benim.Ne sıfıra yakın bir sayıydı ne de hayatımın dönüm noktası diyebileceğim bir şey yaşamıştım oysa ki.

Ama şimdi zihnimde tam 5 yaşındaydım.

Bu minik çocuğun tam karsına geçin dizlerinizin üzerine çökün
Ellerinizi o minik çocuğun omzuna koyun
Tam gözlerinin içine bakın


Tam o sırada annemin sesini duydum.
‘’ ne iri ve güzel gözlerin vardı o yaşta senin ‘’
Oysa hiçbir şey söylememiştim.Ben yaşıyordum o anı.Sadece zihnimde.

Bugüne kadar ki tüm hatalarınız yanlışlarınız kusurlarınız için minik çocuktan özür dileyin
Bundan sora onu üzmeyeceğinize dair bir söz verin….


Küçük çocuk beni duyar mı?

Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki! O özrün için de hatalarım var ..
Evet ben büyüdüm küçük çocuk..5 yaşında olmak o kadar kolayken istemeden olsa da ben büyüdüm.

Kötü bir şey yaşadığınızda gözünüzün önünden geçen film şeridi gibi geçti bütün düşünceler beynimden.Vicdan azabı mıydı çektiğim? Yoksa insanın yaşadığı son dakikalar gibi gitmenin verdiği pişmanlık mı? ‘ bir daha ‘ sı olmayacağı korkusu mu? Kısaca ‘özlem’den korkmak mıydı?

Ama şimdi aklımda kalan sadece özrüm..

Özür dilerim küçük çocuk ..Senin o an da yaşadığın hayat gibi bir hayat bırakamadım zihnimde.Hiç bir şey kusursuz hiçbir şey hatasız olmadığı gibi hayatta bir o kadar da acımasızca kirlendi.

Olumsuzlukları barındırmak istemiyorum hayatımda dedikçe, hayır demem gereken cevaplar arttı. Bunların farkına,yanlış verdiğim cevaplardan sonra yaşadıklarımla vardım.Özür dilerim hayır demeyi daha erken öğrenemediğim için.

Hayatı yaşamalıyım derken seni unuttum küçük çocuk.Masum bakışlarını,kusursuz ve tertemiz düşüncelerini,sadece oyuncaklarla ve masallarla dolu hayatını… Hep bir köşesinde olmalıydın hayatımın.Galiba o yüzden masallara olan özlemim.Uykuya dalarken birinin,senin masallarını anlatmasını isteğimin sebebini daha iyi anlıyorum.Ben aslında seni özlüyorum.

Özür dilerim çocuk.. Artık kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğrensem bile hala senin gibi bağlıyım aileme.Senin gibi annemin bacağına yapışıp ‘gitme’ demek istiyorum.Her defasında ayrılmak hala zor geliyor bana.Tıpkı senin gibi , en masum sevgimle seviyorum onları hala.Ne geçse de aradan en temiz duygularımı bu sevgi için sakladım.

Sonra sen de bana bir söz verebilir misin küçük çocuk? Hep benimle kalacağından.Sadece zihnimde olsan bile , varlığından hep haberdar olmam için bana yardım edebilir misin?


Onu alın ve kucaklayın
Sıkı sıkı sarın
Basını okşayın,yüzünü okşayın bağrınıza basın,kokusunu hissedin…


Bir insanın 2 kelimesine mi bakar hissettiklerim ? diye demeye kalmadan bir koku geldi burnuma.Bebek pudrası kokusu…Hatırlar mısın küçük çocuk? Annecik hep onu kullanırdı.Aynıydı bizim kokumuz…

Korkmaması gerektiğini söyleyin.
Her şeyin çok güzel olacağını söyleyin.
Cünkü minik çocuğun size ihtiyacı var.


Korkma küçük çocuk.Her şeyin güzel olacağını söylüyor herkes.
Korkma küçük çocuk.Benim de sana ihtiyacım var.
Evet.
Doğru.
Kendini küçümseme.Benim de sana ihtiyacım var.Şimdi sende geç karşıma, aynı şeyleri söyle.Korkmam gerektiğini tekrar et! Her şeyin güzel olacağına inandır.Arkasından benim sana ihtiyacım olduğunu özgürce düşünebilirsin.

Simdi onu alın ve yere bırakın ve son bir kez bakın ona.
Gelecekte görüşmek üzere deyin.


O kadar benimsedim ki seni,kokunu,sevgini..Ayrılmak istemediğimi hissettim o an.Sadece düşüncemde olsa bile bırakamadım.Gelecek , uzun bir zamanmış gibi geldi.Korktum yine.Kaybetmekten.Ama görüşmek üzere küçük çocuk…

Simdi sağlıkla mutlulukla ve o ufak küçük cocua vermiş oldugunuz sözle
Gözlerinizi açabilirsiniz!


Gözlerimi açtığımda bıraktığım yerdeydi dünya.Annem yanı başımda.Hala benim çocukken ki iri gözlerimden bahsediyordu.Oysa ben o kısa sürede bir söz verip gelmiştim.

-Her şey güzel olacaktı…

Benim verdiğim sözlerin yanında bir de senin verdiğin sözler var küçük çocuk.

Korkmayacağız birlikte.
Hep yanımda olacaksın.
Ve her şey güzel olacak birlikte…

Anneciğe teşekkür et küçük çocuk! ‘biz’ olabildiğimiz için..

21 Aralık 2009 Pazartesi

Sokak Sanatları Atölyesi

Bunu neden mi yapıyorum.Neden mi yazıyorum.İlk uyarı;veda değil tabi ki çünkü hiç ayrılamadım sizden,ayrılamak da istemiyorum.Belki ‘özlediğinden yapıyor‘ diyebilirsiniz ya da söyleyemediklerim ya da içimde kalanlar.Bilmiyorum.Sanıyorum ben gerçekten çok özledim.Şimdi ise bütün hikayemin en başından başlamak istiyorum.Sizinle değişen noktamdan…

Yenilgilerin ve yaraların üzerine tanıştım sizinle..düşmüş ve yola devam edemezken hayata tutulma noktam oldu sokak sanatları..ya da dönüm noktam!!!!!!!!!!İnancın kaybolması nasıl bir şeydir bilinir mi ki ya da bilinse de anlatılabilir mi?Kopma noktası diyebilirim ben ona.Her şeyden uzaklaşmak istercesine sadece gitme fikrini içerir düşüncelerin.Başka planlar yapmazsın.Yapamazsın çünkü ümitsizleşirsin,yoktur inancın,her şeyin güzel olacağına dair…Hep ‘son’ u düşünmeye başlarsın.

Bu yüzdendir ki uzun süre sessiz kaldım,anlatamadım.Aranızdaydım ama uzaktaydım.Kabiliyetim var mıydı onu bile bilmiyordum.Yeteneksizdim belki de ama sadece aranızdaydım ve çok şey kattı bana bunu biliyorum.Sessizdim yine de ve pandomimle bu denli yakınlaşmam belki ondandı çünkü sadece ifadeler yeterdi kendimi anlatmaya..Zordu konuşmak ..

Çünkü öle bir şeydi ki neyi ne kadar anlatsam bile karşımdaki istediğini anlayacaktı,biliyordum artık!!!!!!üstelik bunu hayatımdaki kötü deneyimlerimi kazanarak yeni yeni öğreniyordum.Bununla birlikte benim için en önemlisi,sokak sanatları atölyesiyle birlikte daha da güçlü olmayı öğrendim.Herkesin karşısında dimdik durabilmeyi ..

Artık var olabiliyordum.Hayallerim oldu sonrasında…Hayal kurmayı bile unutmuşken artık hedefler koymuştum kendime.Yeniden doğmuş gibiydim kısaca.Yaşanın tadına vararak yeniden devam ederken yine,yeniden çok şey öğrendim sizden…Mesela doğaçlama yaşamayı öğrendim..Zamanın önemli olduğunu,herkesin bir yerde hata yapabileceğini ama asıl önemli olanın hatalarla dibe batmadan çıkabilmek olduğunu… oyunlarımızdaki gibi..

İçimden sadece özledim demek geçerken aslında koca bir teşekkür borcum var.En başta sizi tanıyabilme fırsatım olduğu için şanslıydım ama sonrası..Beni aranıza aldığınız için, ‘biz’ olabildiğimiz için,gerçekten atölye değil de aile duygusunu yaşattığınız için ve şu an aklıma gelmeyen bir çok şey için…Sonsuz teşekkürlerle dolu içim.
Dediğim gibi bu bir veda değil.Asla.Ancak ben günlerimin çoğunlukla geçirdiğim gibi değil ben sokağımı,sokak sanatları atölyesiyle özledim.Gerçekten sokakta olmayı özledim.Başkaydı çünkü..inanıyorum ki sahnede olsaydım bile aynı zevki vermezdi bu sanat bana ya da aynı hazzı alamazdım.Aynı şeyleri veremezdi bana o duygular…

Maskeli balonun oldugu gün karşılaştım sizinle ve daha iyi anladım.Aranızda olmayı özlemişim.Canım acıdı,içim burkuldu birden.Bakın anlatamadım.En iyisi makyajımı yapın,kolluğumu eldivenimi verin,bırakın beni sokaklara..Ben kendimi öyle anlatayım.

Seviyorum seni sokak sanatları atölyesi…
Bırakma beni...

8 Haziran 2009 Pazartesi

15 haziran...cicisinin doum gnu partisine...

Ve 15 haziranın asıl güzelliği..Senelr önce bi melek geemiş dunyaya demeli belki de..Dilek Ablamız ya da Dilek Teyzemiz ya da Dilek Halamız ya da biricik annemiz


Paylaşamadık onu kimseciklerle=) __Boş zamnını yakalamak çabamız oldu…

Tam yakaladık bulduk dedik,Çantasında çalan telefonuyla kaybettik gecireceğimiz dakikaları=(

Elbet sizin de basınza gelmiştir klasik dilek yakalama sendromu=)


Unutkanlıkları unutulmazlarımız oldu…

Aslında aklının bir ucunda,aslında yapmak istediklerinin arasında…

Ama inanın o kadar cok sey war ki düşüncelerinde,İstemsiz unutmalarına maruz kaldık=)Bazen o kadar komik bi hal aldı ki,Gülmekten ve tekrar tekrar kahkahalarla anltmaktan kendimizi alamadık:)


Uzaktaydık özledik ya da özlettik kendmizi ama bağımız hiç kopmadı..

Sıradanlığın ötesinde bahsettiğimiz farklı kişiliğimiz o…

Çünkü yeri geldiğinde hiç beklenmedik saatlerde aklına düşersiniz,Bir telefon sesiyle irkildiğinizde,telefnn öbür ucunda sadece sesinizi duymaktır amacı!!!

iyi oldugunuzu bilmek için…


Daha sayamayacağımız,kelimelerle anlatamayacağımız,Onu kendi gbi yapan kadar cok sey war ki söylenmedik…

Ancak onunla gecen zamanlarda kavrayabilinecek…

Ve biz onunla yasadıklrmızı anılarımz olark hayatımıza sıkıstrdık,Yaşicaklarmız da bizim şansımız=)


Diyourz ki bu sene onun doğum gunude hep birlikte olalım=)=)

Simdilik haberi olmasa bile yanında olarak mutlu edeceğimize eminim:)

Tarih:15 haziran 2009-06-07

Yer:Adana / Tanar Resort=)

Yanındakiler ise sadece bizler:)

Beklenmektesiniz:)